Kuzey Kafkasya Halkları Komitesi'nin Brüksel Etkinliği ve Düşündürdükleri

  • 10/11/2023
Tarih hafızamızda bizden önceki nesillerin yaşadığı kemikleşmiş tecrübeler kadar bizim çağdaşlarımızın tarih hafızamıza ekledikleri güncel olayları da irdelemek gerekiyor.  Zira, her ne kadar tarihçiler bilimsel olarak tarihin tekerrür etmesi gibi bir durumun olmadığını söylüyorlarsa da tarihte yaşanmış acı tecrübelerin bunlardan ders çıkartmayan sonraki nesiller tarafından yaşandığı da çok açık bir gerçek. 

Hepinizin malumu olduğu üzere bu sene mayıs ayının son haftasında Ukrayna’nın başkenti Kiev’de bir etkinlik düzenlenmiş ve muhaceret sosyal hayatından tanıdığımız bazı “renkli” simalar “Kafkasya Dağlıları” kimliğiyle ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin sembollerini kullanarak bu etkinlikte boy göstermişlerdi.  O etkinlikten sonra da bazı paylaşımlarımda bu kişilerin sikletinin o sembolleri kullanmaya yetmeyeceğini, devlet – siyaset – diplomasi üçgeninin fırsatçı aktivist ve anarşistlerin işi olmadığını vurgulamıştım.

Anılan etkinlikten hemen sonra sonbaharda Brüksel’de benzeri bir etkinlik hazırlığı olduğunun duyumunu almıştım ama kimlerin organize edeceği, kimlerin katılacağı ve içeriğinin ne olduğu hakkında bir bilgim yoktu.  Nihayet ekim ayının son haftasında “Kafkas Kurtuluş Komitesi” adındaki bir oluşumun bu etkinliği tertip ettiği ve 8 Kasım 2023 tarihinde Brüksel’de Avrupa Parlamentosunda Avrupalı parlamenterlerin de katılımı ile bir toplantı düzenleneceği duyuruldu.  Duyuru afişlerinde toplantıya “Avrupa Muhafazakârlar ve Reformistler” grubunun ev sahipliği yapmakta olduğu anlaşılıyor ve Kuzey Kafkasya’nın geleceğinin tartışılacağı yazıyordu.



Kafkasyalı çevrelerde merak uyandıran etkinlik evvelki gün gerçekleşti.  Konferansta Kuzey Kafkasyalı temsilcilerin yanı sıra Anna Fotyga,  Raphaël Glucksmann, Oleh Dunda, Petras Auštrevičius ve Yaroslav Yurchyshyn gibi bazı Avrupalı ve Ukraynalı temsilciler de konuşmalar yaptılar.  Toplantı sonunda “Kuzey Kafkasya Halklarının Devlet Yapısının Yeniden Tesisi” adlı bir komite kuruldu.  Komitenin kısaca “Kuzey Kafkasya Halkları Komitesi” olarak anılması kararlaştırıldı.  Komiteye Amerika’daki Çerkes muhaceretinin temsilcisi Iyad Yougar’ın başkanlık etmesi, Ürdünlü Çerkes temsilcilerden Adel Bashkawi ve İnguş temsilcilerden Shamil Albakov da başkan yardımcılıklarına getirildiler.

Ayrıca kurulan dört ana alt komisyona da başkan atamaları yapıldı;
Siyasi Komisyon: İnal Sherip
Halkla İlişkiler Komisyonu: Shamil Albakov
Yasal İşler Komisyonu: Mourad Qandour
Savunma Komisyonu: Akhmed Zakayev

Avrupa Birliği benzeri bir yapıda, tüm üyelerinin kendi topraklarında egemen ve bağımsız olacağı ortaklık temelinde bir devlet yapısı özlemini dile getiren komitenin önümüzdeki dönemde kanaat önderi şahsiyet ve kurumlarla istişareler gerçekleştirmeyi planladığı açıklandı.

Toplantı bildirisi olarak ise orijinali İngilizce hazırlanmış olan şöyle bir metin yayınlandı;

Kuzey Kafkasya Halkları Kongresi Deklarasyonu
7 Kasım 2023, Brüksel
Bizler, tarihi topraklarımızda yaşama hakları ve özgürlükleri için mücadele eden Çerkesya, Çeçenistan ve Dağıstan halklarının birçok grup ve örgütünün temsilcileri olarak 14 Aralık 1960 tarihli Sömürge Ülkeleri ve Halklara Bağımsızlık Verilmesine İlişkin BM Genel Kurul Bildirgesi'nde, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesi’nde ve 16 Aralık 1966 tarihli Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nde; 24 Ekim 1970 tarihli Uluslararası Hukuk İlkeleri Bildirgesi’nde; 1975 Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı Nihai Senedinde yer alan her halkın devredilemez kendi kaderini tayin hakkı gereğince, Dağlı Halklar Cumhuriyeti'nin birleştirici ideallerinden ilham alarak Kuzey Kafkasya halklarının devletliğini yeniden tesis etmek için siyasi bir platform geliştirmek amacıyla işbirliği, güvenlik ve karşılıklı destek ilkelerini tesis etmek üzere  8 Kasım 2023 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda Kuzey Kafkasya'nın geleceği konulu diyalog için bulunduğumuzu beyan ederiz.

Kuzey Kafkasya'daki ata topraklarında barış içinde ve komşularına zarar vermeden yüzyıllar boyunca yan yana, uyum içinde yaşamış olan Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halkları olarak özgürlük ve kendini koruma ortak mücadelemizin tarihinde belgelenen etno-kültürel akrabalığımızı, ortak coğrafyamızı ve tarihi kaderimizi tanımamıza binaen;
Ve;
Bu Milletlerin Rus Hükümeti tarafından zorla işgalinin sonucunda bağımsızlık ve özgürlük kaybının ortak trajedisini hâlihazırda bugün de paylaşmalarına binaen;
Ve;
Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halklarının, emperyalist Rus sömürgecilik ideolojisinin ve bu ideolojinin etkilerinin yanı sıra, Kuzey Kafkasya ve halkının uyumunu bozmak için yapılan yoğun çabaları tanımasına binaen;
Ve;
Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halklarının, kolonyal Rus emperyalizminin tehlikelerine ve entrikalarına dair ortak tarihsel anlayışla ve işgal edilenlerin tüm demokratik siyasi özgürlük hakları üzerindeki baskıcı gücü tanımasına binaen;
Ve;
Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halklarının, onları Ruslaştıran, dil, kültür ve din meselelerine müdahale eden, halklar arasında yapay etnik ve dini gerilimleri sürdüren ve tek "hakem" olarak hareket eden Rusya Federasyonu politikalarını tanımasına binaen;
Ve;
Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halklarının, Kuzey Kafkasya ve halkının uyumunu bozan Rusya'nın emperyal kolonyal ideolojisinin enfeksiyonunu ve etkilerini tanımasına binaen;
Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halklarının, 150 yıldan fazla süren diaspora süreçleri, parçalanma ve şiddetli yabancılaşmanın sonucunda kültürel uçurumların iyileştirilmesi ihtiyacını tanımasına binaen;
Bu nedenle:
Biz; Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halkları olarak, emperyal Rusya ve günümüz Rusya Federasyonu'nun elinden ortak trajedi ve soykırım acılarımızı tanımaya kararlıyız;
Ve;
Biz; Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halkları olarak, egemenliğimizin peşinde ortak yeteneklerimizi birleştirmeye ve bağımsız halklar olarak kolektif yararımıza göre özgür ve demokratik Uluslar oluşturmak üzere işbirliği yapmaya kararlıyız;
Ve;
Biz; Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halkları olarak, kardeş milletlerle ittifaklar kurmaya ve diğer Avrupa ülkeleri arasında istikrarlı demokrasiler olarak yerimizi yeniden tesis etmeye kararlıyız;
Ve;
Biz; Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halkları olarak, tarihi topraklarımızda yaşama ve refah içinde olma hakkına sahip bileşen topluluklarımızı desteklemeye ve saygı göstermeye kararlıyız;
Ve;
Biz; Çerkesya, Çeçenistan, Dağıstan ve İnguşetya halkları olarak, yabancı hükümetler ve siyasi organlar nezdinde amaçlarımızın savunulması yoluyla bağımsız egemenlik mücadelemizi desteklemeye kararlıyız;
Ve;
Bu çabaları gecikmeksizin işbirliği yaparak 'Kuzey Kafkasya Halkları Komitesi' olarak adlandırılan bir komite kurarak ve bu anılan ilkeler altında bir grup olarak toplanıp danışma çerçevesi geliştirmek ve tartışmak üzere karar verdik.

İmzalar:
İçkerya; Akhmed Zakayev
Çerkesya; Iyad Youghar
Dağıstan; Akhmed Akhmedov
İnguşetya; Shamil Albakov

Çok iddialı bir unvan ve başlıkla hazırlanan bu girişim hakkında şu âna kadar edindiğim izlenim, unvan ve başlığını hakkeden bir başlangıç yapmadığı yönünde. Geçtiğimiz mayıs ayından beri hazırlanıldığı anlaşılan etkinlik için geçen beş ayda çok da hazırlık yapılmadığı ve etkinlik gününden çok kısa bir süre önce alelacele ve acemice hazırlanmış konuşmalar ve beyanatlardan ibaret olduğu algısını uyandırdı. 

Kuzey Kafkasya Halklarını kucaklama iddiasıyla ortaya çıkan grubun Abaza-Apsua, Karaçay-Malkar ve Osetler gibi Kuzey Kafkasya’nın asli unsurları olan kadim halklardan hiç bahsetmeyişlerinde kasıt yoksa da çok büyük bir hatadır.  Eğer bu kasten yapılmış bir hareketse girişim daha en baştan başarısız olmaya mahkûm bir inisiyatif olarak anılacaktır.  Önümüzdeki aylarda kanaat önderleri ve kurumlarla yapmayı planladıklarını ifade ettikleri temas ve istişareler aslında bu etkinlik yapılmadan önce yapılması gereken bir şeydi.  Eğer bu yapılmış olsaydı, etkinliğe yönelik aktardığım eleştirilerin birçoğunu bertaraf etmeleri mümkün olabilirdi.

Konferansta konuşmacılara ayrılan onar dakikalık süre konuşmacılardan içeriği doyurucu konuşmalar yapmalarının beklenmediğinin bir göstergesi. Nitekim kısmen dinleyebildiğim bazı konuşmalar içerik hakkındaki bu tahminimi doğrular nitelikteydi.  Tamamen “aktivist” bir zihniyetle “devlet olma” teması üzerine kurgulanan etkinliğin yayınladığı sonuç bildirgesi de bunu yayınlayanların devlet, siyaset ve diplomasi geleneklerine hiç aşina olmadıkları izlenimini vermekte. Özellikle Kuzey Kafkasya’da ilk modern devlet girişiminin ortaya çıktığı devrimler ve dünya savaşları arası dönem Kafkasya tarihi hakkında yeterli bir bilgiye de sahip olmadıkları anlaşılan girişimcilerin tamamen günümüz siyasi konjonktürüne yönelik reaktif bir siyasi hamle yapmaya çalıştıkları anlaşılmakta.

Kafalarında Avrupa Birliği benzeri federalist bir model düşündükleri anlaşılan organizatörlerin Kuzey Kafkasya devletleşme girişimlerinin tarihi, farklı grupların üzerinde çalıştıkları modeller, doğruları ve yanlışları üzerine de hiç kafa yormadıkları, bunlarla ilgili yeterli araştırma ve okuma yapmadıkları da ortada.  Bunlar etkinlikle ilgili ilk bakışta göze çarpan unsurlar.  Detaylara vakıf oldukça söylenecek daha pekçok husus olacaktır mutlaka.  

Geçmişte olduğu gibi Avrupa devletleri gibi kadim ve çok da temiz bir sicili olmayan Avrupa diplomasisi önünde bu gibi acemice çıkışlar çok rahatlıkla suistimal edilecek ve bedeli ağır olan başarısızlıklarla sonuçlanma ihtimali çok yüksek eylemlerdir.  Kaldı ki komşularımız Ukrayna ve Gürcistan’ın Kuzey Kafkasya Halklarının tarihi vatan ve egemenlik alanları üzerinde iddia etmekte oldukları haklar ve talepler göz önünde bulundurulduğunda bu gibi rekabetlere yetirince hazırlık yapılmadan çıkılması sonu hüsran olacak mağlubiyetlerin de kapılarını açacaktır.

Kuzey Kafkasyalıların böyle bir girişime şiddetle ihtiyacı olmakla beraber baştan yanlış başlandığı görülebilen bir girişimin hiç olmaması çok daha yeğdir.  1917 – 1946 yılları arasında yaşanan sayısız trajedi bize bunu defalarca göstermiştir.  Biraz okuyarak ve anlayarak, biraz araştırarak ve tahlil ederek, iyice hazırlanarak ve duyurmadan önce defalarca elekten geçirerek bu çalışmalar yapılmadığı takdirde bu tarih dersleri bizler için tekerrür eden bir mevhum olmaya devam edecektir.  Hep aynı yanlışları tekrar ederek farklı sonuçlar beklemek akıllı insanların yapacağı iş değildir.

Cem Kumuk
Istanbul, 10 Kasım 2023